ŞAFİİ el-UMM

KORKU N.

 

SAVAŞÇI BİR KİMSENİN NAMAZDA BEDENİ (SECDE AZALARI) İLE TOPRAĞIN TEMASINI ENGELLEMESİ CAİZ OLAN VE CAİZ OLMAYAN ŞEYLER GİYMESİ

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Eğer savaşçının giydiği tolganın burunluğu varsa ve korku namazını kılan kişinin başını tamamıyla örtecek genişlikteyse bunları namazda giyinmesini mekruh görürüm. Ta ki tolganın sarktığı geniş kısmı veya burunluk, secdenin eksiksiz yerine getirilmesine, alnın ve burnun tam olarak yerle temas etmesine engelolmasın. Ama secde ederken bunları çıkarıyorsa veya alın ve burnunun üzerinden kaldırıyorsa yahut bu azaları açıkta bırakacak şekilde sıkıştırıyorsa bunları giymesinin bir sakıncası yoktur, yeter ki alnı, arada bir engelolmadan yere tam olarak temas etsin.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Aynı durum secde yerlerini örtme özelliği bulunan miğfer ve sank için de geçerlidir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Savaşçı bir kimsenin alnının bir kısmı secde esnasında yere temas ediyorsa bu, secdenin geçerli olmasını sağlayan en az sınırdır. Bununla beraber alnının tümünü ve bumunu secde sırasında yere değdirmeyi terk etmesini mekruh kabul ediyorum.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Savaşçının iki avucunda, onların secde esnasında yere temas etmesini engelleyen silah gibi bir şeyin bulunması mekruhtur. Bana göre böyle yapması durumunda namazı yeniden kılması iyi olur. Ama mutlaka namazı yeniden kılması gerektiğine dair açık bir delil de yoktur. Dizlerinde bu türden bir şey bulunması ise mekruh değildir. Avuçlarında bulunmasını mekruh saydığım şeylerin ayaklarında bulunmasını ise mekruh saymıyorum.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Savaşçı bir Müslüman, elbisesinde veya silahında kan izi bulunduğu halde bunu bilmeden namaz kılarsa, farkına vardığı zaman namazını yeniden kılar. Mutlaka yeniden kılar dediğim zaman, bir süre sonra demek istiyorum. Her halükarda en kısa zamanda yeniden kılması evladır. Yine namazın bir kısmını eda etmişken namazı tamamlamadan üzerine kan sızarsa ve namazın da bir kısmını kılarsa ve bu sızma namaz tamamlanmadan önce namaz esnasında gerçekleşmişse, ayrıca üzerine kan sızan elbisesini çıkarmazsa namazı yeniden kılması gerekir. Eğer üzerine kan damlar damlamaz elbiseyi çıkarır ve namazına devam ederse namazı geçerli olur. Ama yüzünü kıbleden çevirir ve elbisesine bulaşan kanı yıkarsa bunu yapması bana göre mekruhtur ve böyle birine namazı yeniden kılmasını emrederim.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bazıları "Kanı yıkayıp namazına kaldığı yerden devam etmesi caizdir." demişlerdir. Ama ben kimseye bu görüşü emretmem, bilakis namazı yeniden kılmasını emrederim.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Adam silahlarının veya elbiselerinin bazısına kan bulaştığından emin olursa, ama bunların hangisi olduğunu kesin olarak bilemezse, kanaatini kullanır. Araştırır ve kan bulaştığını düşündüğü şeyleri bir kenara bırakarak geri kalan silah ve giysileriyle namazını kılarsa -inşaallah- bunun caiz olacağını düşünüyorum. Böyle yaptıktan sonra necaset bulaşan silah ve giysilerle namaz kıldığına ve üstelik namazdan önce bunları temizlemediğine kesin kanaat getirirse bu silah ve elbiselerle kıldığı bütün namazları yeniden kılar.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bir müşrikten bir silahı zorla alırsa veya satın alırsa ve kendisi de o müşrikin silahını herhangi bir ne cas ete bulaştıran biri olduğunu düşünüyorsa, ama bu görmeye veya haber almaya dayalı bir bilgi değilse, bu silahta necaset olduğunu kesin olarak öğrenmediği sürece onu üzerinde taşıyarak namaz kılabilir. Eğer onu kuşanarak namaz kılmadan önce suyla yıkarsa veya namaz kılarken onu kendinden uzak tutarsa böylesi bana göre daha iyi olur.

 

Sonraki için tıkla:

 

BİR SAVAŞÇiNIN NECASET BULAŞMAMIŞ GİYSİLERDEN GİYEBİLECEKLERİ VE GİYEMEYECEĞİ ŞEYLER İLE SAVAŞTA ŞÖHRET YAPMASI VE KENDİNİ TANITAN BİR ALAMET TAŞIMASI